Sosyal Medya Kullanımı Tv İzleme Süresi

Türkiye'de sosyal medya kullanım süresi TV izleme süresini geçti. MOBİSAD Başkanı Mustafa Kemal Turnacı, nüfusun yüzde 98'inin cep telefonu sahibi olduğunu belirterek, "İnternet bağlantı süremiz 7 saat 9 dakika, sosyal medya kullanım süremiz 2 saat 48 dakika, TV izleme süremiz 2 saat 44 dakika. Sosyal medya kullanımı TV izleme süresini aştı." . MOBİSAD ve İstanbul Üniversitesi işbirliğiyle hazırlanan Mobil İletişim Sektör Raporu'nun çıktıları İstanbul'da düzenlenen toplantıda açıklandı. Toplantıda bir konuşma yapan MOBİSAD Başkanı Turnacı, İdlib'de şehit olan askerleri anarak kendilerine rahmet diledi. Turnacı, dünyada ekonomik savaşların konuşulduğu bir dönemin yaşandığını, her sektörde herkesin ayrı bir cephede savaştığını belirterek, cephelerini en iyi şekilde korumak için çalışmaya devam edeceklerini belirterek, "Bizim Esas derdimiz vatan, asıl derdimiz ülkemize sağladığımız katkıdır." dedi.

Sosyal Medya Kullanımı Tv İzleme Süresini Geçti

Turnacı, hızla büyüyen bir sektör olan mobil iletişimin öneminin her geçen gün arttığına işaret ederek; Türkiye nüfusunun yüzde 77'sinin akıllı telefon sahibi olduğunu söyledi. Böyle bir dönemde mobil iletişim sektörünün öneminin ve ekonomiye katkısının göz ardı edilemeyeceğini vurgulayan Turnacı, sektörün 170 bin doğrudan, 800 bin dolaylı istihdam sağladığını kaydetti.

Türkiye'deki toplam internet kullanıcı sayısı 54,3 milyondur.

  • Sosyal medya kullanıcı sayısının 51 milyon.
  • Mobil kullanıcı sayısının 59,05 milyon.
  • Mobil sosyal medya kullanıcı sayısı 44 milyon.
  • Nüfusun yüzde 98'i cep telefonu sahibi.

%77'sinin akıllı telefonu var.

  • İnternete bağlantı süremiz 7 saat 9 dakika.
  • sosyal medya kullanım süresi 2 saat 48 dakika.
  • TV izleme süremiz 2 saat 44 dakika.
  • Sosyal medya kullanımı ile TV izleme süresini geçti.

İthalatı bastırmak için birlikte mücadele edelim

Mustafa Kemal Turnacı, rapora göre Türkiye'nin cep telefonu ithalatının 2018'de son 4 yılın en düşük seviyesi olan 1 milyar 966 milyon dolara gerilediğine dikkat çekti. 2018 yılında Türkiye'ye toplam 9 milyon 820 bin 192 adet cep telefonu getirildiğini ve 2017 yılına göre 2018 cep telefonu ithalatının yüzde 30 azaldığını belirtti. Turnacı, ithalatın doğru şekilde bastırılması için birlikte mücadele edilmesi gerektiğine dikkat çekti. Turnacı, özellikle KDV noktasındaki 2. el cep telefonu piyasasına ilişkin düzenlemelerin talebi canlandıracağını ve sektöre yeniden ivme kazandıracağını belirterek, şunları kaydetti: "Özellikle ikinci el cep telefonu pazarında yıllık 20 milyon hacmi olan bu pazarda Türkiye'de herhangi bir düzenlemenin olmamasının vergi kayıplarına neden olduğu görülüyor. Bu pazarda KDV oranı nedeniyle kayıt dışı ticaret yapılıyor. Hem ekonomi hem de sektör için çok büyük bir olay.”İkinci el cep telefonu sektörümüzün ve ülkemizin kanayan bir yarasıdır. İkinci el düzenlemeler ekonomiye yıllık 1 milyar TL getiri sağlayacak."

IMEI havuzundan çıkarma süresi 2 yıl olmalıdır

15 yıldır sektördeki klonlama sorununu konuştuklarını hatırlatan Turnacı, yapılan düzenleme ile 7 yıldır sinyal almayan cihazların IMEI havuzundan çıkarıldığını ve bu sürenin 2 yıla düşürülmesi gerektiğini söyledi. . Turnacı, 5809 sayılı yasadaki tüketici ve hizmet sağlayıcı mağduriyetlerine değindi. Bunun doğru bir şekilde yapıldığına ve yanlış uygulandığına işaret eden Turnacı, özel belgelerde sahtecilikten önce vatandaşın sonra sektörün mağdur olduğunu, yüzde 99'unun mağdur olduğunu ifade etti. 300 bin dosya ödüllendirildi. Turnacı, özel belgelerde sahteciliğin günden güne çözülmesi gereken bir sorun olduğunu belirterek, yatırımcılarının yüzde 60'ının bu çerçevede yaşanan sorunlar nedeniyle yeni yatırım planlamadığını kaydetti. Turnacı, Türkiye'nin klonlanan cihazdaki yıllık kaybının şu anda 3 milyar TL civarında olduğunu bildirdi.

İkinci elde güvenlik zafiyeti ortaya çıkıyor

MOBİSAD Başkanı Turnacı, ikinci el telefon satışının yasal boyuta taşınması için gerekli düzenlemelerin yapılması gerektiğini belirterek; Sıfır alırken ödenen KDV ödemesinin ikinci elde yeniden düzenlenmesi gerektiğini, kaçak satış ile ikinci elde güvenlik zafiyeti olduğunu belirtti. İnsanların teknolojiye erişiminin zorlaştırılmaması gerektiğini vurgulayan Turnacı, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Yapacağımız düzenleme ile 2. eli 3. dünya ülkelerine ihracat kalemi haline getirebiliriz. Taksit kısıtlaması yolcu ile gelen cihazları artıracak. Bu cihazların yüzde 20'si kişisel kullanım için getiriliyor, yüzde 80'i ise kişisel kullanım için getiriliyor. 3 bin 500 TL'nin üzerindeki telefonları 3 taksite indiren bant 5 bin 500 TL'ye yükseltilmeli.Bu sınırlama tüketicilerin kayıtsız ve kayıtsız yolcuya yönelmesine neden oldu. Cep telefonu artık bir lüks değil, ihtiyaç. Asgari ücret kazanan bir kişinin teknolojiyi etkin kullanacaksa 10 bin TL değerinde telefon almasını yanlış bulmuyoruz. Verimli kullanılmayacaksa israf tabii ki... Asgari ücretle çalışan vatandaşlarımız kullanacakları teknolojiyi etkin bir şekilde kullanarak işine ve ülkesine değer katabilir, Türkiye'de gelir düzeylerini ve yaşam tarzlarını iyileştirebilirler. gelecek. Bu bakış açısıyla doğru buluyoruz."

Operatörlerin satışları sıfır telefon satışlarında düştü

Turnacı, zincir market kanalında 2018'de yüzde 41 olan yeni telefon satış payının geçen yıl yüzde 47'ye, 2018'de yüzde 9 olan diğer kanalların payının ise 2018'de yüzde 13'e çıktığını bildirdi. 2019 yılında yüzde 39'a düştüğünü belirtti. Turnacı, "Satış kanalı istihdamının yüzde 90'ını operatörler oluşturuyor. Bu düşüş sonucunda istihdam kayıpları yaşandı. Doğru satış kanallarının kullanılması gerektiğini düşünüyoruz. Market tezgahlarından ürün almayı doğru bulmuyoruz. Aslında tüketicilere mobil iletişim araçlarının kullanımı konusunda eğitim verilmesi gerekiyor." Turnacı, cari işlemler hesabı ile sektör arasındaki bağlantının yanlış anlaşıldığını ve sektörün ithalattaki payının sadece yüzde 1 olduğunu söyledi. Mobil İletişim Sektör Raporu'na göre ile bugün dünyada mobil servis hizmetlerinden yararlanan kullanıcı sayısı 5 milyarı aşmış olup, bu kullanıcıların internet hizmetini kullanan sayısı yaklaşık 4,3 milyara ulaşmıştır.

2025 yılına kadar mobil hizmetlerden yararlanan kullanıcı sayısının yaklaşık yüzde 80 artarak 5,9 milyara ulaşması bekleniyor. Bu kullanıcıların mobil internet hizmetini kullanan kısmının 5 milyara ulaştığı tahmin ediliyor. Ayrıca mobil internet kullanıcı sayısının 2025 yılına kadar 5 milyara ulaşması bekleniyor. 2024 yılına kadar dünya nüfusunun yaklaşık yüzde 71'inin mobil iletişim hizmetlerinden yararlanacağı tahmin ediliyor. Toplam bağlantı sayısının 7,5 milyar olduğu Nesnelerin İnterneti (IoT) alanında, bağlantı sayısının 100 bini bulması bekleniyor. 2025 yılında 25,1 milyar ve mobil internet penetrasyon oranının yüzde 61'e ulaşması bekleniyor. Önümüzdeki 25 yılda küresel ölçekte akıllı telefon kullanımının yüzde 20 artması ve her 4 mobil bağlantıdan 3'ünün akıllı telefonlar üzerinden yapılması bekleniyor. Raporda, mobil iletişim sektörünün sorunlarına yönelik çözüm önerileri ise şöyle sıralandı:

Denetimsiz ve kontrolsüz alım/satım işlemleri


"Sektörün beklentileri doğrultusunda 2. el telefonlarda denetimsiz ve kontrolsüz alım/satım işlemlerinin kontrol altına alınması ve telefonların sistemsel olarak izlenmesi gerekmektedir. cep telefonu ve tablet gibi mobil iletişimin sürekli gündemde olması ve değişimler pazardaki nihai tüketicilere ulaşmada etkili olmaktadır.Satış yönüyle perakende sektörü olan perakende sektörünü de satış açısından etkilemektedir. Sektörün en önemli sorunu olarak ifade edilen IMEI klonlamasına ağır cezalar uygulanması ve yasal düzenlemelerle teknolojik önlemlerin alınması gerektiği görülüyor. Telefonların maliyetleri dikkate alınarak yurt dışı ücretinin hesaplanması yurt dışından gelen telefonlar için yeni bir düzenleme ile güncellenmelidir. Sektöre giren işletmeler için herhangi bir standardizasyonun bulunmaması da dikkat edilmesi gereken bir diğer önemli husustur. İş kurma süreçlerinde belgelendirme, yeterlilik gibi ön koşullar oluşturularak daha verimli ve etkin bir piyasa yapısı oluşturulmalıdır.

Sektörün yetişmiş personel ihtiyacına yönelik ihtiyaç analizi yapılarak, gerekli eğitimlerin belirlenmesi ve hatta mesleki yeterlilik belgesi çalışmalarıyla kurumsallaşma sağlanmalıdır. Mobil iletişim sektöründe ilk kez dijital dönüşümden ulusal genişbanta, siber güvenlikten akıllı ulaşım sistemlerine strateji ve eylem planları; Kırsalın 4.5G ile kapsanarak sayısal uçurumun azaltılmasından ULAK projelerinde yerli ve milli ürün kullanımının zorunlu hale getirilmesine kadar birçok proje hayata geçirildi. Tüm bu projelerde yerel sektör temsilcileri desteklenmeli ve ulusal veri güvenliğinin sağlanmasında Ar-Ge süreçlerine öncelik verilmelidir.